Yayınlar >> Yazılar >> Tasarım Konusu Ayaklar
Şeyda Ünal, Mart 2025
Ayağınız taraklı mı?
Ayak numaranıza uygun ayakkabılar yandan sıktı, yanları rahat ettiren ayakkabılar ise boydan büyük geldi. Babetler, topuklu ayakkabılar ayağınıza vurdu. Ortopedik ayakkabılar da oldukça çirkindi. Taraklı ayaklarınız olduğu için kendinizi dez avantajlı, estetik dışı ya da özel hissettiniz. Sorun sizde değil belki ayakkabınızdaydı.
Taraklı ayak bir efsane olarak dolaşıp durdu, kimin ayağı taraklı? Tarak kemiklerinin genişliği çok çeşitli, ortalama ölçüden daha geniş tarak kemikleriniz, bu çeşitliliği kapsamayan ayakkabılardan ötürü patolojik bir durummuş gibi algılandı. Ayak numarası, ayak parmağından topuğa olan mesafeyi belirtiyor. Yani üç boyutlu bir yapıya, tek boyut üzerinden bir standart belirlenmiş. Ayaklar parmak uçlarına doğru genişlerken, ayakkabılar parmak uçlarına doğru daralıyor. Peki bu tasarım insana uygun mu?
Ayak yaşadığımız fiziksel çevre hakkında bilgi aldığımız duyusal bir organ, tıpkı kulaklar, gözler gibi. Yerçekimi ve iç dinamiklerin desteği ile beden ağırlığını, ayaklar üstünde taşıyor. Ayak toprakta, çimlerde, değişen yüzeylerde yürümek için adaptasyon sağlayan bir yapı. Ayağın zeminden aldığı bilgi bedeni organize ediyor.
Her gün yürüyoruz. Ayağın yapısına uygun olmayan ayakkabılar, ayağın hareketli yapısını stabilize ediyor, yürüyüşte itme ve destekleme görevi yapan parmakları sıkıştırıyor ve oradan aldığı desteği kaybediyor. Kullanılmayan, desteklenmeyen yapı, desteği başka yerde aramaya ve deforme olmaya başlıyor. Ayakkabılar aslında patolojik olmayan ama bir türlü de ayakkabılarda rahat edemeyen “taraklı”ayaklarda halluks valgusun1 ortaya çıkmasına sebep olabilir mi? Yani gerçek olmayan bir patolojik şüphe kendini gerçekleştiriyor olabilir mi?
Araştırmalar tarih öncesi ayak izlerinde bile hallux valgus örneklerine rastlandığını gösteriyor. Bu da genetik aktarım veya evrimsel bir sürecin etkisini düşündürebilir. Fakat aynı araştırma Ortaçağ’da moda olan uzun burunlu ayakkabıların kullanılmaya başlanmasıyla hallux valgusun çok daha yaygınlaştığını belirtiyor. Yani ayakkabıların bize Ortaçağ’dan beri bunu yapmış olabileceğini söylüyor.

Sağlıklı yürüyüşü desteklemek için ayakkabılar
Tasarım, kullanıcısı için işlevsel olmadığı müddetçe o yapıyı desteklemiyor. Kendini taşıyamayan ayaklar için tasarlanmış “destekli”; ayak çukurunu dolduran, zemin hissini azaltan ayakkabılar içindeki ayaklarımız, kundaklanıp beşiğe konmuş bebekler gibi. Hareketi ve bağımsızlığı kısıtlı. Ayakkabıların içindeki ayağımızı unutuyoruz.
Bu duruma bir çözüm önerisi, Frey Faust ve Barış Mıhçı ’nın geliştirdiği bir fikir olarak kendi ayakkabılarımızı tasarlamak. Barış Mıhçı ’nın Türkiye’de düzenlediği; Ayağın yapısına uygun, artizan ayakkabı yapım atölyeleri, hem el işlerine ilgi duyan bir tasarımcı olarak, hem bedenle çalışan bir masaj terapisti, hem de ayakları ile zorluk yaşayan bir kişi olarak çok ilgimi çekti. Atölyelere katılmaya başladım.
Birkaç yıldır kendi yaptığım ayakkabıları, sandaletleri giyiyorum, bu süreci fırsat bulduğumda başkalarıyla paylaşıyorum ve ayağımdan öğrenmeye devam ediyorum. Ayakkabı tasarlamak, her ayağın biraz farklı olduğunu bilmeyi, ayağın biyomekanik yapısını tanımayı, onunla nasıl hareket ettiğini hissetmeyi öğretiyor.

Ayakkabı yapmak çok katmanlı bir süreç ve her zaman katılımcılar tarafından katkıya açık. Hızlı üretme, tüketme döngüsüne aykırı, bizi yavaşlamaya ve sabretmeye doğru çağırıyor. İlk aşama ayağı incelemek, dokunarak, hareket ederek, izleyerek, ayağın kalıbını alarak, formu tanıyarak başlıyoruz. Ayağın en hareketli yerleri neresi ve stabilizasyonu sağlayan yerleri neresi? Ağırlık aktarımı topuktan ayağa nasıl dağılıyor? Sağ ve sol ayağım arasında nasıl bir fark var? Başkalarının ayakları nasıl?
Deriden ya da dayanıklı kumaş malzemelerle tasarım yapmak, iki boyuttan üç boyuta geçen yüzeyler bence en heyecan verici kısım. Parça deriler, aksesuarlar, eski ayakkabılardan sökülen parçalar değerleniyor. Tasarımda kişisel beğeni ve işlevsellik beraber yürüyor.
Yapıştırma, dikme ve ayakkabıya şeklini verme kısmı, dikkat istiyor ve motor becerileri geliştiriyor. Kendi ayakkabınızı yapmanızın güzel bir yanı da beğenmediğiniz, işlevsel bulmadığınız seçeneği her zaman söküp değiştirebilmek.
Başlangıçta yeri çok kolay hissettiğimiz ince, hafif tabanlarla yürümek, alışık olduğumuz bir şey değil. İlk hissettiğimiz, topuğumuzla zemine uyguladığımız darbenin çok sert olduğu, yerle ilişkimizi azaltan ayakkabılara alıştığımız zaman bu darbeyi hissetmiyoruz. Ayağın güçlenmesine izin verirsek, ilk defa çalışmaya başlayan kaslar ağrımaya başlayabiliyor. Geçici bir süre. Gitgide bu eforu azaltmaya başlıyoruz.
Sonuçta ayağa olmayan ayakkabılar, bir eşi bitmemiş yarım kalan ayakkabılar, yürüdükçe sökülen tabanlar öğrenme sürecinin bir parçası. Ama uğraşmaya değer. Herkesin ayakkabısı el yazısı gibi kendine has bir karakterle ortaya çıkıyor.
Eğer kendi ayakkabınızı yapmayı öğrenmek istemezseniz, Frey ayakkabı alırken dikkat edebileceğiniz bir kaç öneride bulunuyor: “Ayakkabıyı düz bir yüzeye koyun, arkasına bakın. Ayakkabının arkasının baş parmak tarafına doğru eğildiğini görürseniz, satın almayın. Ayakkabının altına bir göz atın. Ayağın yan orta kısmında ağırlığınızı koyabileceğiniz bir yüzey alanı olmadığını görürseniz, satın almayın. Ayakkabının içine bir bakın. Kemerin sözde “destek” ile doldurulduğunu görürseniz, ayakkabıyı satın almayın. Elbette, ayak parmaklarınızın kıpırdaması için yer olması gerek. Bir ayakkabı hafif ve esnek olmalı, böylece dizlerinize çok fazla stres yüklememelidir. Başka bir deyişle, bir ayakkabı ayağınızı çevreden korumalı, ancak ayağınızın çevreyle etkileşime girmesini engellememelidir.”
Why do we have bunions? Blame an evolutionary toe failure
- Halluks valgus ayak baş parmağının diğer parmaklara doğru eğilmesi ve ayak baş parmağı eklemi yan tarafından dışarı çıkmaya başladığında ayağın genişlemesiyle oluşan bir ayak deformitesi türü. Bu yanlış hizalama diğer parmakları da etkileyerek ağrıya, uyuşmaya, iltihaplanmaya, nasırlara, şişliğe sebep olabiliyor. Kadınlarda erkeklere oranla 15 kat daha sık görülüyor. ↩︎